Frieren: Beyond Journey's End - 1-6. Bölümler
Çoklu bölümle yapılan anime prömiyerlerinde en gıcık olduğum şey ne biliyor musunuz? Haftalık olarak tartışacak daha az bölümümün olması. Yani, bölüm bölüm incelenmeyi hak eden bir dizi varsa, o da Frieren'dir. Ama ne yazık ki, bazen bize verilen kartlarla oynamak zorunda kalıyoruz.
Genel olarak, bu ilk altı bölüm karakterleri, hedeflerini ve bunların ardındaki nedenleri bize tanıtmakla ilgili. Hikaye, Kahraman Himmel'in İblis Kral'ı yenmesine ve dünyayı kurtarmasına yardım eden elfe büyücü, hikayeye adını veren Frieren etrafında dönüyor. Ölümsüz bir varlık olduğu için zaman algısı epey çarpıktır; ona göre, Himmel ile geçirdiği on yıl bizim gözümüzde adeta bir hafta gibiydi.
Ancak, Himmel yaşlılıktan öldüğünde, hayatını değiştiren bir aydınlanma yaşar. Onu daha iyi tanımak için elli yılı vardı ve basitçe tanımadı. Artık çok geçken, keşke tanımış olsaydı diye dilemektedir.
Böylece, ölümsüz bir kadının, ona ne kadar geçici görünseler de, kişilerarası ilişkilerin değerini öğrenme hikayesi başlar.
Fern
İlk yol arkadaşı Fern'dir. İlk birkaç bölüm ikisi arasındaki ilişkiyi geliştirmeye ayrılmıştır. Fern için Frieren, hem büyü bilgisi ve yaşam dersleri veren bir anne figürü, hem de sağduyu eksikliği nedeniyle bakım ve denetim gerektiren bir evlat figürüdür.
Fern, Frieren'ın tuhaflıklarından sık sık bunalsa da, elfi sever. Frieren'ın ölümsüz doğasını aşmaya ve etrafındakilerle duygusal bağlar kurmaya acemice çalıştığı anlarda büyük keyif bulur. İkilinin ilişkisi hem bezdirici hem de komik anlar yaratır ve anlatının kalbinde yer alır.
Stark
İkinci yol arkadaşı Stark'tır; o ve Himmel'in yol arkadaşı olan cüce Eisen tarafından eğitilmiş bir savaşçıdır. Özgüveni az ama gücü çok olan bir adamdır. Korku hissettiğinde veya kendi ifadesiyle "korkaklık yaptığında" zayıf olduğuna inanır. Tanıtım hikayesinde, cesaretin korkunun yokluğu olmadığını, aksine ona rağmen ilerlemek olduğunu öğrenir.
Amacı, hem tehlike hem de neşe dolu gerçek bir macera deneyimlemek ve cüce kendisi vefat etmeden önce o hikayeyle Eisen'a geri dönmektir. Eisen'ın Frieren ile maceraları yüzyıllar süren hayatının en parlak anları olduğundan, Stark'ın onunla bir macera deneyimlemesi gayet mantıklıdır, bu muhtemelen bir on yıl sürse bile.
Frieren
Tüm bunlar bizi Frieren'a geri getiriyor. Himmel ile giriştikleri macerayı, şimdi yanında Fern ve Stark ile birlikte yeniden takip ederek, Frieren, Himmel ile geçirdiği o "sadece on yılın" kendisini fark ettiğinden çok daha fazla etkilediğini yavaşça fark eder. O on yılın onu değiştirdiğini anlar.
Benzer durumlar deneyimlemesi ve Himmel'ın yapacağına inandığı şekillerde hareket etmesi, ölümünden bu yana geçen onca yıla rağmen onunla olan bağını pekiştirir. O macerada öğrendiklerini Fern ve Stark'a aktarması da aynı etkiyi yaratır.
Onun bu küçük farkındalıklarının her biri, insan doğasının tüm küçük yönlerine dışarıdan bir bakış açısıyla bakmaya hizmet eder. Bu durum, diziye şu ana kadar muazzam bir duygusal ağırlık katıyor ve bölüm başına en az bir kez gözlerimin dolmadığını söyleyemem.
Sonuç
Kısacası, bu ilk altı bölüm tam da istediğim ve hatta daha fazlasını sundu. Şimdi, tüm hazırlıklar tamamlandığına ve başlangıçtaki bağımsız maceralar geride kaldığına göre, dizinin ilk büyük hikaye yayına ve ana düşmanlarına girişimize geçme zamanı.
Himmel'in ölümünün Frieren'ın hayatındaki dönüm noktası olduğundan şüphe ediyorsanız, dizinin zamanı nasıl ölçtüğüne dikkat edin: Himmel'in ölümünden bu yana geçen yıl sayısıyla.
Hem Heiter hem de Eisen'ın çocuk yetiştirmesi ve onları çok da gizlemeden Frieren'ın bakımına zorlaması beni gülümsetiyor. Sadece çocukların iyiliği için değil, aynı zamanda arkadaşlarının sonsuz yaşamında yalnız kalmasını engellemek için.
Bu ilk bölümlerdeki kesinlikle favori sahnem, Frieren'ın anılarına dayanan Himmel'ın şeytani illüzyonuyla karşılaştığı andır. Heiter illüzyonunun Fern'e yaptığı gibi onun duygularıyla oynamaz, duymak istediği tüm tatlı şeyleri söylemez. Sadece kendisini öldürmesini ister.
Bu, onun bir kahraman olarak kim olduğu hakkında bize çok şey anlatır. Ama aynı zamanda, özellikle Frieren ile ilişkisinde kim olduğuna dair bir ipucu olmasını da seviyorum: Onu korumak için seve seve ölürdü ve Frieren de derinden bunu biliyor.
Dizinin ilk gerçek aksiyon sahnesi, yani Stark'ın ejderhayla mücadelesi için, tüm imkanlarını seferber ettiler. Muhteşem görünüyordu.