Honey Lemon Soda - Bölümler 1-2

31.01.2025 06:00 Uhr – 6 Minuten Lesezeit
Von Stefan Dreher

Honey Lemon Soda'nın bir dileğin gerçekleşmesi olduğunu inkâr etmek zor – ancak içinde ne tür bir dilek gördüğünüz, büyük ölçüde kendi deneyimlerinize bağlı. Okulda zorbalığa uğramış biri olarak benim için bu dilek, beyaz atlı bir prensin gelip seni kurtarması değil. Aksine, birinin, herhangi birinin, senin kurtarılmaya değer olduğunu söylemesidir.

Uka Ishimori'nin ortaokulda yaşadığı zorbalığın sorunu, sana bunu hak ettiğine inandırmasıdır. Talihsizliğinin sebebinin kendin olduğuna ve sırf var olduğun için özür dilemen gerektiğine. Uka'nın ilk iki bölümde Kai'den deneyimlediği şey, onun beyaz at üzerinde gelip Uka'yı kurtarması değil – aksine, onun orada bulunmayı hak eden bir insan olduğu hatırlatmasıdır. Kai onu kurtarmaz, onu görür.

Kendisi de tam olarak neden böyle davrandığını bilmiyor gibi. Uka ve Kai ilk kez karşılaştıklarında, Uka sokakta tökezler ve ağlar. Duraklayan tek kişi odur.

Bu durum, diğerleri gözlerini kaçırırken Kai'nin Uka'yı nasıl algıladığını gözler önüne seriyor – onu görmedikleri için değil, kendilerini rahatsız eden şeyi bilinçli olarak görmezden geldikleri için. Uka'nın çaresizliği diğerleri için utanç verici ve bu da onlar için durumun her zaman böyle olduğunu düşündürüyor.

Elbette ona yardım etmek isteyen sınıf arkadaşları vardı ama sosyal dışlanma korkusuyla çekindiler. Kai, Uka'nın sıkıntısını fark edip harekete geçen ilk kişidir – Uka'ya göre bu inanılmaz cesur ve nazikçe bir davranıştır. Bu bölümlerde ne kadar sık özür dilediğine dikkat edin: Uka'nın içindeki bir parça, Kai ve grubunun onunla temasıyla "kirleneceğinden" korkuyor, çünkü "Taş Kız" toplumun sadece "ayağındaki bir taştan" ibaret.

Honey Lemon Soda'nın 1. bölümü ilgimi çekmeyi başaramadı.

Bu, alay veya küçümseme anlarının olmadığı anlamına gelmez. Kai'nin Uka'yı sosyalleştirme çabaları kesinlikle ikincisi (küçümseme) olarak yorumlanabilir – ancak bence asıl amaç, onun da hala durumla nasıl başa çıkacağını bilmeyen bir çocuk olduğunu göstermek (ki en az bir arkadaşı bunu 2. bölümde fark ediyor).

Bir bakıma Uka'ya sokak köpeği gibi davranıyor, ki bu ideal değil. Ancak basketbol sahnesinin gösterdiği gibi, kalbi doğru yerde: Oyuna ne kadar dahil olmak istediğini fark ediyor. (Benim de inanmayı sevdiğim şey, Uka'nın gizlice pratik yaptığı ve "hayal antrenmanı" gibi aptalca bir bahane ile durumu kurtardığıdır.)

Uka'nın kendisiyle konuşmadan sınıftan ayrıldığını fark ettiğindeki ani tepkisi, duyguları hakkında çok şey anlatıyor – ve kendisinin bile bunları anlamadığını gösteriyor. Kızlar ona tapıyor diye bunu sevdiği veya bununla başa çıkabildiği anlamına gelmiyor. Sanki herkes yaptığı için "birileriyle birlikte olan" – nedenini veya ne anlama geldiğini bilmeden – bir genç gibi görünüyor.

Dizi görsel açıdan yerini buluyor.

Kaynak materyal, Mayu Murata'nın mangası, güncel favori shoujo serilerimden biri ve itiraf etmeliyim ki: Anime uyarlaması Murata'nın sanatına hakkını vermiyor.

Sarı renk teması mantıklı, ancak bal veya limon sarısından çok "elektrik muz sarısı" gibi duruyor. Anime'deki gözler hiç olmamış – Murata'nın çizimlerinde altın-kahverengi tonları kullanıyor olması, anime'nin de bunu kopyalaması gerektiği anlamına gelmez.

Vücutlar da tuhaf görünüyor, muhtemelen manga stiline çok katı bir şekilde bağlı kaldıkları için: Hareketi tasvir etmek, sadece ima etmekten farklıdır.

Görsel zayıflıklarına rağmen, animeyi izlemeye değer. Manga neredeyse her açıdan daha iyi olsa da, bu tür hikayelerin anlatılması gerekiyor. Uka'nın durumunda olanlar nedenini anlar. Olmayanlar ise burada, meselenin kurtarılmak olmadığını – aksine, kendini kurtarmayı hak ettiğini anlamak olduğunu öğrenecekler.

Honey Lemon Soda şu anda her Çarşamba Crunchyroll üzerinden yayınlanıyor.

Bu makale orijinal olarak Almanca yayımlanmış, teknik destekle çevrilmiş ve yayımlanmadan önce editoryal olarak gözden geçirilmiştir. Orijinal Almanca makaleyi görüntüle